Öpüşmeyi bıraktı. Semra’ya dönüp belinden kavradı. Kızı yarağını asla çıkarmadan belinden tutup kaldırdı, koltuğa oturdu, arkasına yaslandı. Semra kucağında, sırtı dönük bir halde sikinin üstünde oturuyordu… İşte o anda gördü beni. Gözleri şaşkınlıkla açıldı. Ben de onlar şeklinde çırılçıplak, aynı odanın içindeydik. Gülümsedim. O da bana gülümsedi. Gözlerimizle aramızda anlaşmıştık.”